Teknoloji

‘Elmas yağmuru’ ötegezegenlerde sanıldığından daha sık yaşanıyor

David Nield

Neptün’ün atmosferinin her koşulunda uçma fırsatımız olsaydı, penceremize çarpan elmas yağmurunun büyüleyici olayını deneyimleyebilirdik. Uluslararası bir araştırma ekibi tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, böyle muhteşem bir fırtına Evrende nispeten yaygın olabilir.

Neptün ve Uranüs gibi devasa buzlu gaz gezegenlerinde, atmosferin derinliklerindeki çok yüksek sıcaklıklar ve basınçlar nedeniyle karbon bir kristale bağlanabiliyor. Bu tür koşullar metan gibi hidrokarbonları modüllerine ayırarak bileşimindeki karbon atomlarının diğer dört atomla bağlanarak sert elmas parçacıkları oluşturmasına olanak tanır.

DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN ÇOK DAHA YAYGIN

Laboratuvar koşullarında yapılan ve elmas oluşturma süreçlerinin taklit edildiği son araştırmalarda ana sınırları verilen deneylere bakıldığında, elmasın bu formda oluşması için gereken sıcaklık ve basınç eşikleri bilim adamlarının düşündüğünden daha düşük.

Bu, ‘mini-Neptünler’ adı verilen daha küçük gaz gezegenlerinde elmas yağmurunun oluşmasını mümkün kılar. Birçoğunu Güneş Sistemi dışında keşfettik. Bulgular aynı zamanda Uranüs ve Neptün’ün manyetik alanlarına ilişkin bazı bilinmeyenleri de açıklayabilir. SLAC Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarı’ndan fizikçi Siegfried Glenzer, “Bu çığır açıcı keşif, yalnızca yerel buzlu gezegenlerimiz hakkındaki bilgimizi derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Güneş Sisteminden uzaktaki ötegezegenlerde meydana gelen benzer süreçleri anlamanın kapısını da açıyor” diyor.

Yeni araştırmayı gerçekleştiren grup, bir hidrokarbon bileşiği olan ‘polistiren film’den üretilen elmasları mengene benzeri bir cihazda büyük basınçlara maruz bırakmak için Avrupa XFEL’i (X-Işını Serbest Elektron Lazeri) kullanarak gözlemledi.

Bu kurulum, grubun süreci önceki deneylerde mümkün olandan daha uzun bir süre izlemesine olanak tanıdı. Bu uzun vadeli çalışma, ağır basınç ve yüksek sıcaklıkların hala gerekli olduğunu ancak bunların önceden düşünüldüğü kadar bol olmasının gerekmeyebileceğini ortaya çıkardı.

GEZEGENLERİN MANYETİK ALANINI ETKİLİYOR

Gezegenler açısından bu sonuç, elmasların bilim adamlarının iddia ettiğinden daha sığ bir derinlikte oluşabileceğini ortaya koyuyor. Ve bu bulgu, düşen elmas parçacıklarının gaz ve buzun sürüklenebileceği ve bu gezegenlerin manyetik alanlarını daha önce düşündüğümüzden daha doğrudan etkileyebileceği anlamına geliyor.

Neptün ve Uranüs gibi buzlu gezegenlerin Dünya’nın aksine simetrik bir manyetik alanı yoktur. Manyetik alanların gezegenin çekirdeğinden kaynaklanmadığını öne süren bu olay şimdiye kadar gizemli bir olaydı ve şimdi elmaslar bunu açıklamaya yardımcı olabilir.

SLAC Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarı’ndan fizikçi Mungo Frost, “Bu gezegenlerdeki iletken buzlarda hareketi başlatabilir ve manyetik alanların oluşumunu etkileyebilir” diyor. Bunların hepsi gelecekteki araştırmaların daha derinlemesine inceleyebileceği ilginç konulardır. Son yıllarda bilim insanları bu sürecin uzak gezegenlerde nasıl işleyebileceğini ve sonuçlarının neler olabileceğini anlamaya daha da yaklaştı.

Kim bilir belki bir gün Neptün ve Uranüs’ün şiddetli atmosferinde gerçek bir saha çalışması yapıp bu elmas yağmurunun nasıl oluştuğunu doğrudan görebiliriz. Frost, “Buzlu gezegenlerdeki elmas yağmurları çözülmesi gereken ilginç bir bilmece teşkil ediyor” diyor.

Araştırma makalesi Nature Astronomy dergisinde yayınlandı.


Yepyeni makale Science Alert web sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)

kepsutajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu